Pazartesi, Şubat 09, 2009

muğlak ev yemekleri serisi no:2

bilmemne usulü makarna ve inegöl köfte:
kettle'da kaynattığımız bir litre kadar suyu, bu miktar bir suyu içine aldıktan sonra üzerinde biraz da yer kalacak kadar büyüklükte bir tencereye koyup, üzerine biraz yağ ve tuz ilave ediyoruz. bu besin dolu sıvının içerisine yemeğimizin asıl besin maddesi olan makarnaları (çapraz kesilmiş bambu saplarına benzeyen cinslerden, sanırım fusuli deniyor), makarnanın en üst seviyesi ile suyun yüzeyi arasında bir parmak kadar bir mesafe kalacak şekilde ekliyoruz. sudaki kırılmalardan falan dolayı bir parmaklık mesafeyi ayarlamayı beceremiyoruz ama olsun.
yukarıda bahsi geçen tencereyi -ve dolayısıyla içerisindeki karışımı- baya bir harlı ateşte pişirmeye başlıyoruz. amacımız makarnalar iğrenç derecede yumuşamadan tencerenin içindeki suyun önemli bir kısmını buharlaştırmak. kaynama esnasında suyun içerisine bir adet kafam kadar (bkz. kendi kafanız) sarımsak, çeşitli baharatlar ve 2 adet plastik ördek atıyoruz.
bu sırada daha önceden buzluktan çıkartıp buzlarını çözdürdüğümüz, kulak memesi kıvamına gelmiş inegöl köfteleri ızgara fırınımıza (bkz. muğlak ev yemekleri serisi no:1) diziyoruz. biraz daha iyi pişmeleri açısından bir adet çatalı yere paralel hale getirerek köftelerin üzerine bastırmak suretiyle köfteleri inceltiyoruz ve ızgara fırının kapağını kapatarak onları pişmeye bırakıyoruz.
köftelerimiz pişerken, kaynamakta olan makarnamıza baktığımızda, suyun büyük bir kısmının kendini çektiğini, kalan suyun sarımsak, baharatlar ve makarnanın tamamen kabuğunga olan ve artık kendini bayağı bir salmış olan vitamini ile zenginleştiğini, viskozitesi daha yüksek, bulanık ve çekici bir hal aldığını görüyoruz. su seviyesinin "hmm, evet, oldu sanki." seviyesine inmesiyle beraber tencerenin altını kapatıyor, makarnamızı bir kepçe yardımıyla, direk suyuyla muyuyla beraber çukurca bir tabağa alıyor, üzerine biraz beyaz peynir ufalıyor ve artık büyük bir ihtimalle pişmiş olan köftelerimizi de ayrı bir tabağa (tuz, kırmızı biber, kekik falan ekleyelim) koyarak afiyetle yiyoruz.

Hiç yorum yok: