Pazar, Mayıs 30, 2010

gel de içme


gelde içme // come and don't drink if you can from avsar gurpinar on Vimeo.
documentation of a sociological research done in "gelde içme" pub, a transvestite place in tarlabasi, istanbul.

zor be ötesi

birinin insanın duygularına tercüman olması kadar güzel bir şey yok sanırım. televizyonda ağzım 35 karış açık bir şekilde (kızlar yüzünden değil) izlediğim son mor ve ötesi klibinin ardından albüme de şöyle bir göz attım. son albüme kadar hala eski günlerin, yalnız şarkı'nın, 23'ün, bırak zaman aksın'ın, bir zamanların muhalif tavrının hatrına dinliyordum mor ve ötesini, artık o günlerinden eser bile kalmamış olsa da. ama bu kadarı da fazlaydı artık. nakarattaki whoo ho'lar ise son noktayı koydu. internete girdiğimde bir çok kişinin benimle aynı duyguları paylaşıyor olacağından şüphem yoktu. nitekim "kim lan bu hayatımın erkeği?" tam da benim demek istediklerimi söyleyivermişti. kendisine saygılarımı sunuyorum:

""Masumiyetin ziyan olmaz", biz değerlendiririz annem. Repoya yatırır, olmadı yıllık masumiyetinize yüzde 76 faiz veririz. Şarkı sözlerimiz topyekün mesaj kaygılı olur ama ne dediği anlaşılmaz misal. Sanat anlatılmaz yaşanır ya, o hesaptan ödetiriz sana, e tabi yersen. Barışarock'ta sahne alıp "Bieez Rakınkok'a çıkmıyoz çünkü kolaya karşıyız, hem kefir çok daha helti" bağrınır, ertesi yıl Fanta gençlik festivalinde boy gösteririz. (fanta portakallı ya, heralde ondan)"


devamı için: yalvarırım bana mesaj verme

Çarşamba, Mayıs 26, 2010

anaktar nerde kalık?

sezyum beni güldürdü, ben sizi güldüreyim, siz allah'ı güldürün (sıkıysa), allah da sezyum'u güldürsün. zincir tamamlansın.


Pazartesi, Mayıs 24, 2010

hey gidinin orhan'ı

radikal ve özgün gencebay'cılık gibi zırvalar çıktı şimdi. o eskidendi yavrular.  orhan baba'nın 68-79 arası döneminin en süperli şarkıların, en radikal ve özgün bestelerin zamanı olduğunu düşünmekle birlikte 80'lerin ortasından sonra artık ana akım haline gelmiş, her müzik türünün içine sızmış olan arabeskin pek radikal ve özgün bir yanının kalmadığını belirtmeyi bir borç bilirim. kırılmaca darılmaca olmasın sonra.

şu güzelliğe bak (1969)


karizma oturmuş artık (1976)

orhan çarklar arasında (1979)

insan vücudu bir fabrikaya benzer

müsait bir damarda inecek var.


vahşet!



jelibonlara böyle şeyler yapılmasını şiddetle kınıyorum. onlar da insan. insanca yaşamaya ve yenmeye hakları var.

hey gidinin barış'ı

o hep çok iyi olmuştu. 80'den sonra bir haller oldu gerçi sebzeden hayvanat bahçesine, kağıt paradan lahmacuna uzanan geniş bir yelpazede ilginç eserler verdi, ama olsun. canım o benim. lale çağlar ile evlenirken düğünde misafirlere bu plağı dağıtmışlar. bir yüzü "ne kadar mutluyuz", diğer yüzü "ne kadar mutlusunuz". sene 1975







hey gidinin cahit'i


john gibi adam. daha bile havalı belki. ama o zaten hiç olamadı. bir 10 sene işte, en son 1977'de olmuş. o kadar. 

hey gidinin bülent'i

şahsi kanaatim, bundan sonra bir daha hiç o kadar güzel olmadı. o zaman olmamalı mı?

mevlana tasarım ltd. şti. ort. a.ş.

bu işin bir sonu olacak mı merak ediyorum.

yazık tabi

i don't want to see the back, i want to see the front.

Cumartesi, Mayıs 22, 2010

r'n'besk

almanya'daki türklerin bir kısmı kendilerini amerika'daki zencilerle özdeşleştiriyorlar. hal böyle olunca zencinin r&b'si ile türkün arabeski birleşiveriyor. en ünlü yıldızı da muhabbet. şimdi gelin kendisinin "kollarımda yatıyor, buna dayanamıyorum, son sözleri böyleydi, seni seviyorum dedi ve gitti" isimli şarkısına kulak verelim.