Çarşamba, Temmuz 30, 2003

Electrical machines 1 çikti !
Aldiniz mi? Almadiniz mi salak misiniz? Giris gücü çikis gücü motor mili. Ne mili var ki baska? Deniz mili. Salak misiniz? Petekler petekler. Faik Mergen Faik mergen. TT’si var çok zengin siknde degil hiçbisi. Nurdan güzelbeyoglu tanimam etmem, TT’si yok sanirim. acaba güzel bir beyin oglu mu yoksa hayatini beyoglunu güzellestirmeye adamis bir insan mi? Peki güzel olan bey mi oglu mu? Salak misiniz? Petekler itü ari bal çaliskan arilar bal yapar çiçeklere konarlar. Ben nereye konucam. Kendimi nereye kondurmaliyim. Giris empedansi. Çikis empedansi diye bisi yok zaten. O giristen bakilinca görülen empedans demek. Her yerden bakinca ayni degil demek. “abi bu empedans nerden baksan 23452 ohm eder.” Karnim zil çaliyor nerde tat konserve, bidirbidirbidir iste tat konseeerve, hemen aç hemen ye tat konserve. Yol vermek kolay degil kaçiriverirsin motoru çok aglarsin, ölürsün bile üstünden kaçarsa. Frenlemek lazim bi de azitiyolar yoksa. O da kolay degil direnç bagla. Endüktans bagla. Reaktans, endüktans, süseptans, kondüktans, empedans. İsimleri birbirine yakin seçelim ki çocuklarin kafasi basmasin. Babaogul insaat, babaogul insaat avcilar’da, babaogul insaat.
Reksan reklam sundu.

Salı, Temmuz 29, 2003

bu hafta neleri unuttum:
"aa sunu da unuttum bunu da unuttum hahah ne salagim onu da unuttum" diye düsünüp bloga yazmaya karar verdigim herseyi, bir anda, umarsizca.

ve bunu bloga yazmayi bile.
otobüste giderkene böle ösellikle o mavi halk otobüslerinde ters tarafa oturunca böle gözlerimizi her yarim saniyede bir yeni bi seye odaklamaya çalisinca 2 dakika sonra insanin elinde yorgun göz kaslari ve abuk subuk kelimeler ve görüntülerle dolu bir beyin kaliyor.
ama yine de elenceli bisi maksat zaman geçsin.
nie bisim imamimiz ezana siddetli bir girisle "allayüekber allayüekber" die -biras pelltektir de kendileri- baslayip sona biras sakinlestikten sonra "hayyalelsalaaaaa" kisminda camiden firlayip kafamize inecekmis gibi k?pek ulumasina benzer sesler çikariyor?
sonuna dogru da sesi kisildigindan midir nedir böle acikli bogaz hiriltilariyla acinasi bir ambians olusturuyor, bir an için "ulan bi seccade alip iki rekat kilsam mi bisiler adamin içi parçalanio" die düsünmekten alamiorus kendimisi.

ezan k?pek ulumasina o kadar çok benziyor ki ezan okunurken k?pekler ulumuyor.
yasli teyze: orta kapiyi açarmisiiiiin?
müavin ve yolcular bi agizdan: orda düüme var teyze ona basican bak.
söfer: süs olsun düye koymadih o dügmeleri orayaa hagghhkktt tu.
müaven: süs olsun diye koymadim ben o dügmeyi oraya, süs olsun diye koysaydim daha güzel birseyler koyardim, çiçek gibi.
kafalar:karistik.

kissadan hisse: her muayenin içinde duyarli bir dekoratör, kafiyeli bir sair ve sIkkIn bir yaraticilik yatar.
saat öleden sona 5,30 olmus ya da 630 olmus yada yediye çeyrek falan kalmis. ortaköy'de arnavutköy'de bebek'de veyahut daha ilerilerde baska bir yerde oturuyorsun. biliyorsun ki aksam olmus oldugu için ortaköy'de ve bebek'de igranç tarfik yigilmalari var. diyosun ki "ulan suradn bi tekne kalksa gitse valla bayilirim 5 milyon da olsa giderim".
ve ne oluyor oluyor, evet orda üsküdar teknelerinin kalktigi yerin hemen önündeki otobüs duraksal seyin hemen önünde -ki üsküdar teknelerinin kalktigi yerin hemen önündeki otobüs duraksal sey olmasi itibariyle hemen önünden üsküdar teknelerinin kalkmasi gerekiyor- azicik önünde yani hafif saginda falan iste orda bi tane tekne var ve içindeki adam boaz boaz die bagiriyor. bosa bagirmiyor, sana bisiler annatmaya calisiyor. iste hayallerin gercek oldu hem de 5 milyon falan diil bi milyon, degmes mi?
peki sen bilirsin.

kos hadi kos kalkmadi daha.

Cuma, Temmuz 25, 2003

semtimizde çok degisik bicimlerde tezahür eden kat çikma yöntemleri var.
simdi bi kanun sebebiyle sanirim çatilarini böle göge bakan demir uçlari seklinde dizayn etmis olan evlerin artik bir catiya sahip olmalari gerekliligi ortaya çikmis.
ama her zaman degisime ve farkli çözümlere aç olan semt insanlar bu isi de zevkli ve elenceli bir hale getirmek için birbirinden sirin yollar bulmuslar. bu yollardan en ilginç iki tnaesi ise sunlar:
alttan aldim üste koydum acayip ekonomik oldu yöntemi: bu yöntemi uygulayabilmek icin daha onceden gecekondu olarak tasarlanmis ve ardindan mimari mucizelerle apartmana dönüstürülmüs olan evinizin derme çatma da olsa bir çatiya sahip olmasi gerekmekte. ilk etapta çatinizi bozuyorsunuz ama malzemeleri sakin ama sakin atmiyorsunuz, daha sonra üste istediginiz kadar kat çiktiktan sonra asagidaki malzemeleri söküp söküp yukariya takiveriyorsunuz. muttesem degil mi?

içten içe kodum katlari yöntemi: kanuna göre evinisin tepesine çati yapilacak deniyor ama bu çatinin hangi irtifada olcagi belirtilmiyor. bu sebeple siz de önce apartmaninizin -ki onu çok seviyorsunuz caniniz o sizin- çatisiz halinin en tepesinden yaklasik 5 metre yüksege bir çati yabiyorsunuz ve ardindan mahallelinin saskin bakislari arasinda en üst katla çati arasina yeni kat veya katlar yapiyorsunuz. artik en üst katiniz en üst kat degil. onun yerine daha güsel ve daha yüksekte olan yeni bir en üst katiniz ve fazladan bir 50 bin dolariniz var. kebapsiniz.
blogger meshebine yani katilan bir sahsi bildirmekten mutluluk duyarim: bilincini yeni kaybetmis olan nesliyan hanim kizimiz bundan böle soldaki linkle ulasabilinecek yeni sahifesiye ve birbirinden güsel intihalleriyle karsimizda olacaktir.
allah tamamina erdirsin.

Salı, Temmuz 22, 2003

Barquentine'in Groan Hanedan1'na olan fanatikçe bagliligi canlilara, Hanedan'in üyelerine karsi duydugu ilgiden çok daha güçlüydü. Kontes, Fuchsia ve Titus onun için imparatorlugun kan kirmizisi zincirindeki birer halkadan baska birsey degillerdi. Önemli olan zincirdi, halkalari degil. Önemli olan kutsal tozla kapli o uçsuz bucaksiz demir zincirdi, onu olusturan canli metal degil. Onun saplantisi düsüncenin kendisiydi, somutlasmis hali degil. Sicak bir haklilik denizinde, baglilik arzusuyla ilerliyordu.

Cuma, Temmuz 18, 2003

the darkness: kendilerine queen'i örnek aldiklarini biraz sonra anlayacagimiz bu grup ancak biran may'in dizkapagi kadar güzel bir müzik yapabilme kapasitesiyle tarihe damgasini vuruyor. sarkini basinda hafai bi queen havasi sezdikten sonra solistin pipisini görmemizle beraber bu fikrimizden biras vazgeçer gibi oluyoruz, ancak ardindan saga sol kostururken üzerinde görülen böle sirti yildirim isaretli -queen'in hanki klibidi hatirlamiorum ama o iste- uzun robumsu seyi görünce süpelerimis yeniden canlanir gibi oluveriyor, zaten sesinin inceliginden falan killanmadik degil ama bi de iyyyk iiyyyyk die sesini maksimum inceltip maksimum aci vermesiyle beraber görüsümüze daha bi siki sarilmaya basliorus ve son olarak solistin dünya üzerindeki en komik ifadelerden biriyle aslinda öne çikik disleri olmamasina ragmen agzini öne büzerek bize inanilmaz derecede igrenç ama frediden özenildigine emin oldugumuz öyle bir bakis atiyor ki tamam diyorus, sadece tamam diyebiliyoruz.

Perşembe, Temmuz 17, 2003

günün gereksiz gruplari kösesine hosgeldinis:
the polyphonic spree:2347 tubaci 349879 saksafoncu 23 gitarist ve 698479 solistten olusan bu minimalist grubumus kliplerini mejburen otobüs minibüs gibi hacimsel doyum saylayabilecek tasitlarda ya kirlarda ve hatta bayirlarda yabiorlar, daha zayif ya da daha az görünmek amaciyla ise ortalama bir yunus büyüklügündeki vücutlarina ortasi kesilmis beyaz çarsaflar geçiriyorlar. Yunus büyüklügünde olan sadece esas elemanlari da o yuzden mi sürekli onu görüorus yoksa yunus büyüklügünde olduklari için onlari görmek zorunda kalip da onlari grubun esas elemanlari mi saniyorus bunu bilemiorum.
grubun bir dier nacizane özelligi de genelde bu tip -onlarin yabtigi daha dogrusu klibi üzerinden konustugumus solcir görl adli sarki- sarkilarin sonunda duymaya alistigimis grub üyelerinin gaza gelip hüaaöö zohoooo seklindeki bögürtü efektleri burada sarkinin basindan itibaren baslayiveriyor ve sonuna dek bitmek tükenmek bilmeyen bir tempoyla devam ediyor.
klip binbir görsel detay ve komiklikle dolup tasiyor, 20sinin birden ayni kadraja sigdigi bi görüntüde altta tombik sakalli bi amca resmen bögürüyo falan yani büsüü simdi burda saysam bitmez. bu kadar yeter size daha "the darkness" yazicam.

Salı, Temmuz 08, 2003

-heirate mich! hei! hei! hei!
-noluyo burda halay mi çekiyosunuz?
-yok sarki sölüorus
-hmm, ne dioki sarki böle bögrünüsden sölüosunuz
-evlen benne dio
-allah allah iyi bari
-heirate mich! hei! hei!