Cuma, Şubat 28, 2003

geriye dogru gerindigimiz zaman sirt bölgemizde özenle alt alta dizilmis olan omurlari esnetmek suretiyle birbirlerinden ayirmaya çalisiriz bos bir çabayla. aslinda bos bir çaba degildir bu yani yeterince ugrasirsak onlari birbirinden ayirmayi basarabiliriz gerçekten ama bu bizim sagligimiz açisindan pek saglikli olmaz, ve sagligimiz açisindan saglikli olmayan seyler neredeyse sagliksiz sayilabilecek seylerdir. Bu sebeple az önce bahsettgimiz geriye dogru gerinme hareketi sirasinda omurlari fazla zorlamamak sagligimiz açisindan o kadar da sagliksiz olmayacak ve hatta bizi rahatlatacaktir bile. bir gerinme nelere kadirdir öyle degil mi sayin maus pedi? iste bu gerinme sirasinda omurlar birbirlerinden ayrilmak istemediklerinden kelli Led Zeppelin'in Babe (bebek,yavru domuz) sarkisindaki "ay nov ay neva neva neva" (3:34) kismindaki nevanevaneva çigliklarina yada "ooooooohhhhh" (3:46) haykirisina benzer çigliklar atacaklardir, tabi bunnar vucudumusun içinden geldigi için biz onlari deisik frekansta kitirtilar olarak duyariz, ya da öyle duymak isimize gelir -nasil robert plant çok fazla çiglik atinca sesini kesmek isimize geliyorsa-; sonuç itibariyle bu çigliklar -kitirtilar- az sona vücudumuzun -vahdet- raatlayacaginin bir habercisidir, ulaktir, mesihdir, "who's that rising? -John the revelator."dir ("hiss olm hilmi kim o yükselen lan? -revalasyoner con abi çok feci bi eleman kendisi aman karisma çarpar valla".
yani esas olarak sölemek istenilen sudur ki vücudun raatlamaya ittiyaci vardir ve bu deisik,çok deisik veyahut ekistirem deisik yollarla yapilabilir. Bütün bu yollardan tek tek ve çoklu olarak geçmis olan bir insan olarak bloggerinizin size önerebilecegi en iyi yollardan biri budur. yapin yaptirin.
zübeyirin notu: jimmy page istanbul konserinde keman yayiyla gitar solo atmisti, aslanim cimi sana da bu yakisir.
hasangül'ün ceabi: nie ki yani abartilicak bi yani yokki bunun düpedüz manyaklik valla. zaten hiç güsel de olmamisti.
dermeçat'in son noktasi: babe güsel sarkidir abi ben bunu bilir bunu söylerim.
michael camillo dinnedim bu aksam kanli canli? nie grammy vermediler yani yuh demek istiorum, çok muhterem bi üçlü kendileri bana kalirsa.
nora jones'da büsürü grammy aldi ama almaliydi zaten, hatta hareketi seven blog okuyuculari bu ablamizin sarkilarini edinerekten onun o gusel sesiyle kendilerinden geçebilirler, geçmeyebilirler de, edinmeyebilebilirler ve hatta sevmeyebilirler bile, öylesine özgürler yani.

Perşembe, Şubat 27, 2003

sevgili folluk;
neden sadece grip olamiyorum ben, yani ööle burnum aksin birazcik atesim falan çiksin olmuyor mu?
o kadar bunaldim ki soru sormak bile istemiyorum.
kIs depresyonu mudur dolunay bIdIsImIdIr gençlik bunalimimidir her ne boksa geçsin artik bitsin artik yoksa ben biticem sonunda.

Pazartesi, Şubat 24, 2003

nedir bu kadin dusmanlii? yani akilli kadin kotudur, kotu kadin akillidir, ii olan kadin salaktir, salak olan kadin iidir sonunda hepsi cezalandirilmalidir mantii? nie onune geleni sakkada sakkada olduren nina teriyi oldurmedi hemencecik? mrs palmera ne ii oldu ama
di mi? kadin akrep miydi acaba? peki nina gercekten drazenlar icin calismio muydu, yoksa sadece jack onu oldurmesin die mi ole soledi? peki nina gercekte kimin icin calisio? peki senator palmer baskan olabilecek mi? palmer jrlarin velayeti kimde kalcak?

bunlar da 24 izleyicilerinin akillarinda cavaplanmadan kalmis sorular.
24’teki kadın dehşeti;
Teri Bauer (“I’m special agent Jack Bauer and this will be the longest day of my life”in karisi): Belanin önde gideni, önce kaçirildi sonna tecavüze ugradi, sona karninda mi rahminde mi ne tümör çikti sona hamile kaldi, sona salak salak agladi Jack’e adamin konsantrasyonunu bozdu, sona kizinin içinde olduu araba uçurumdan asagi uçunca inip asagi bakmak yerine hafizasini kaybedip iki alakasiz adamin daha ölmesine sebep oldu, en son ana kadar salakligindan ödün vermeyerek eses hainin kim oldugunu bile annayamadi, sonunda da öldü, iyi de oldu.
Özet: Çirkinsen, çirkinliginin farkinda degilsen, etrafta igrenç kisa saçlar ve 234827 yillik kusmuk küpelerle dolasiyorsan kaybetmeye mahkumsun.

Kim Bauer (“I’m special agent Jack Bauer and this will be the longest day of my life”in kizi): Bir süre annesiyle ayni salaklik seviyesinde ilerledi, sonra toparladi biras arabadan atlamayi falan akil edebildi ama sonra polis yerine slaalk uyusturucu saticisinin evine gitti, tutuklanip kim oldugu anlasilip ctu’ya dandik bi araba ve hiyar bi polis esliginde götürülürken “ya arkadaslar ben bugün iki kere kaçirilildim havaya uçan bi arabadan disari atladim daha güvenli bi yol yokmuydu?” diyemedi ve yine kaçirildi. Sonra kurtulmak için çabaladi kahve numarasini iyi akil etti su altinda nefes falan tuttu son anda paçayi kurtardi.
Özet: Teri gibi bir kadinin kiziysan yapabilecegin fazla birsey yok ama allahtan yari kismin “I’m special agent Jack Bauer and this will be the longest day of my life”a çekmis de biraz güzel ve zeki olmayi basarabildin. Aferim sana.

Sherryl Palmer (Karizmatik Zenci Senatör David Palmer’in karisi): İgrençligin önde gideni, 24 saatte adama yapmadigini birakmadi ordan girdi ordan çikti adami mahvetti sürekli bikbik konustu kafasinda, adama karsi planlar falan yabti, sirettlikten sirretlige kostu, Palmer’in danismanini ayartip adama kur bile yaptirtti (ama David yemedi koçum David), en sonunda adamin elli kere yapma dedigi seyi yapti adami dellendirdi (ama david’in canina tak demisti artik, david siktiri çekti yürü be david).
Özet: Sirretligin de bi sInIrI var karsinda koskoca David Palmer var (aslanim David), sen kendini ne saniyosun üstelik çirkinsin, git baska yerde öl.

Nina Myers (“I’m special agent Jack Bauer and this will be the longest day of my life”in is arkadasi, eski sevgilisi, ömür törpüsü): Canim Nina süfersin sen çok da güzelsin ayrica, onca sene CTU’da çaktirmadan saklanmayi basardin, jack’le birlikte bile oldun bravo valla, Jamey’i öldürüp aradan çikardin, son ana kadar da Jack’i iyi idare ediodun ama sonuçta dizinin esas adami oydu, ama Teri’yi öldürdügün iyi oldu.( ayy salak Teri düsündükçe sinirleniorum)
Özet: İste güzel ve zeki bi kadin, bir yerde elbet patliycakti ama yine de hayatta kalmayi basardi. Sonuç olarak Jack’in ev biçok kisinin hayatini mavvetti.

Jamey (Köttebek): Dizinin erken saatlerinde hayata veda etti ama zaten daha fazla yasayamayacak kadar çirkindi. Yine de ölene kadar ortaligi biras karistirmayi basardi.

Adini hatirlayamadiklarim

David Palmer’in Asistani: Yillarin David’ini bastan çikarmaya çalisti, Sirret Sheryl’in karsisinda fazla bisi yabamazdi ama gidip de David’le konussaydi böle olmasdi, sonunda kovuldu iste.

David Palmer’in dier Asistani: Önce gidip karsi tarafin tetikçisiyle beraber oldu sonra polislere “tavam ben size yarim edicem” diyip adami karnindan biçakladi, jack’in basina büsürü is açildi, gerçi hayatta kaldi ama ölmesi gerekicek kadar da çirkin degildi zaten.

David Palmer’in kizi ya da oglunun sevgilisi: Tecavüze ugramaya çalisip Palmer’in ördeksil oglunun basina is açti, tabi ördeksil oglan da hiyar oldugu için bütün sorunlarla Davip ugrasmak zorunda kaldi (oylar David’e).

Jack’i arabasina alan sarisin kadin: Jack’e azicik yardim etti ama son anda Jack’i satip federallere kosunca faydadan çok zarar getiriyodu az daha. (Jack olm örenemedin mi bu kadin kismisina güven olmas).

CTU’nun temizlikçisi: Bi özelligi yok ortada öyle salak salak dolasirken öldü, allah taksiratini affetsin.


Bu arada bütün olaylarin çikis nedeninin Jack’in Victor Drazen’i öldürmeye çalisirken yannislikla öldürdügü kizi ve karisi olmasi da senaristin dizideki kadin faktörünü ne kadar özenle bezediginin bir baska örnegi olsa gerek. Tesekkürler Jack, tesekkürler Palmer, tesekkürler diziyi ölerek terkederek bizi çirkinliklerinden kurtarmis olan bütün kadinlar.

Pazar, Şubat 23, 2003

thirteen
You're #13. You've been my favorite number since I
was a wee kid and read an interview with Glenn
Danzig where he sounded stoned and rattled on
about there being 13 stars on a flag because
there were 13 members to a coven. Eeek.
You're dark, but you have a sense of humor
about it.


Which of my favorite numbers are you?
brought to you by Quizilla

bütün testlerde burcuyla ayni çikmak beni korkutmaya basladi artik, ki yukardaki sadece küçük bir örnek emode'un en manyak ayrintili testlerinde bile ayni çikioruz aa.

Salı, Şubat 18, 2003

bu sekil bi kis beni karsi konulmas bir nefrete sürüklemekte. Hiçbisi yabamiorum islerim aksiyo, sinirlerim tepeleniyo, 6. viteste giden bir ferrari hizinda esen rüzgarin sesi insanin moralini bozuyo, nerde bahar, nerde nisan mayis aylari gevser gönül yaylari, nerde yesil yabraklar nerde kara topraklar.
bi MOSFET'e ters gerilim verildiginde bi bok olmas çünkü MOSFET'i yaban amcalar (yada tanrI) bu tür salak durumlar için onun içine bir diyot koymuslardir, ki bu o amcalarin (ya da tanrIlarin) zeki ve türkleri taniyan amcalar (tanrilar) oldugunu gösterir. Ancak gelin görün ki MOSFET'le hemen hemen ayni isi yaban IGBT adli nacizane device'in içinde öle bisi yoktur yani kisi bir IGBT'ye 30 voltluk bi ters gerilim vermek isterse o IGBT'nin onu IGBT yaban özelliklerinin kaybolmasi sonucuna da katlanmalidir, hassasve delikanli bi devicedir IGBT, öle ters gerilimlere gelemez, gerilir pörtler. Peki MOSFET'in içine diyot koymayi akil eden yüce rabbim IGBT'yi nie böyle ezik yaratmistir? bu kainatin hiçbir zaman bilemeyecegimiz sirlarindan biridir. bununla yasamayi ögrenmeliyis ve bir IGBT'ye hiçbir zaman ters gerilim uygulamamaliyiz.
dün ilk ders kirisimi (siftah) yabtim ve bu kirisi maça kizinda gösterdigim mütüs performansla (1 kafa, bes el sıfır çekme ve totalde 18 puan) süsledim. Hemen bugün de ikinci kirisimi yabtim zaten, bi yirmi milyonu bozdurunca nasil biterse hemencik, ders kirmak da öle bisi, bi basladin mi gerisi gelior, ama kendime gelmeliyim doparlanmaliyim olmas böle. belki de olur, ama olmazmis gibi davranmaliyim çünkü böyle olmas.
bütün yaralar iyilesmeye mahkumdur.

Çarşamba, Şubat 12, 2003

ve sonra iste, gerindi uzun uzun, artik birseyler yapmaya baslayabilirdi.

Pazartesi, Şubat 03, 2003

masada sararmaya çalisan bir elma vardi, tuvalete gitmesi gerekiyordu, o hiçbirsey yapmadi. Disarda kararmaya çalisan bir hava teypte ölmeye çalisan bir ses vardi, yasamaya devam etmesi gerekiyordu, o hiçbirsey yapmadi. Beyninde ondan kurtulmaya çalisan düsünceler, gözlerinde onu rahatsiz etmeye çalisan bir aci vardi, herseye yeniden baslamasi gerekiyordu, o hiçbirsey yapmadi.
O kadar agir olur ki gece bazen o kadar karanlik olur ki gölgeler korkmazsin bile artik. Sadece huzursuz bir karin agrisi kalir geriye gözlerini kapattirmayan sana. Ne uyuyabilirsin ne yataktan kalkabilirsin. Yüzlerce kilo agirliginda bir yorgandir üzerinde sIkIntI, hiçbirsey yaptirmaz sana, sadece tüm yogunluguyla yasamani ister kendisini, hiçbir seyden emin olamamani hiçbir seyi anlayamamani hiçbir seyden umutlanamamani ister. Çogu zaman sana upuzun ve beklenmedik seylerle dolu gibi görünen hayatin bes dakikalik monoton bir senaryoya dönüsmüstür artik ve bu duygudan kurtulmanin hiçbir yolu yoktur; 10 saniye sonra okulu bitireceksindir, 20 saniye sonra evlenecek ya da evlenmeyeceksindir, 30 saniye sonra çocuklarin olacaktir ya da olmayacaktir, 40 saniye sonra 50 saniye boyunca tekdüze ve zavalli bir yasantinin pençesinde aci çekeceksindir. Sadece birkaç dakika kalmistir ölmene. Uyku ölüme esdegerdir artik; ikisi de çok yakindadir ama ikisi de gelmez.