Çarşamba, Temmuz 06, 2016

gelin evi

-Hiçbir değişiklik yapmadım bu şekilde geldi bana.

-Ya onun için de krem kahve koltukları da kırmızı renkler kullandınız sanıyorum.

-Aslında ben onları kırmızı da yaptırabilirdim ama onun kırmızısı yoktu. Ben de o yüzden pembe…

-Güzel olmuş ama bence taşlı duvar kağıdının üstünde kendini göstermemiş, saat gibi mesela. O da daha düz bir yerde daha güzel durabilirdi.

-Bir de kahve ve kremin ve pembenin uyumunu ben de çok severim ama bunun kahvesi fazla bir kahve hani böyle daha bir…

-Koyu, sert bir kahve sanki.

-Evet, hani daha soğuk, koyu bir kahve olsa. Bir de ben fiyatını merak ettim.

-Duvar kağıdının mı?

-Önce duvar kağıdını öğreneyim, daha sonra…

-Duvar kağıdı 600 TL. İşçiliği hariç tabi, sadece duvar kağıdı. 3D’li duvar kağıdı. O yüzden aslında biraz da gözünüze batıyor.

-Evet.

-3D’li olduğu için. Eğer normal bir duvar kağıdı olsaydı bu kadar gözünüze batmazdı.

-Gözümüze batmaktansa hani birbiriyle uyuşmadı diyelim.
-Salonu bence çok karışıktı. Bazen spor bazen klasik geliyordu gözüne.

Seq2

-Boncuklu boncuklu çeyiziniz Esra Hanım.

-Şey genelde bunlar pul oluyor.

-Bunlar boncuklar oluyor genelde. Genelde boncukları benim annem yapmıştır. Pullu pullu, boncuklu boncuklu.

-Bunlar hangi yöreye uygun?

-Bu yöreye ait diyebileceğim bir model yok, çünkü çok önceden bizde sadece tığ oyası vardı.

-Şey şurada bir iğne oyası gördüm sanki ama.

-Evet.

-Şöyle bakarsak. Renkler yine çok tatlı. Gerçekten çok trendy yani.

-Bunu da kayınvalidem kendisi yaptırmış daha doğrusu. Kayınvalidem pembeyi çok sever aynı benim gibi. Yani gelin kaynana toprağına derlermiş ya. Kesinlikle o yani.

-Burada da yine boncuklarımız var.

Seq3

-Renkli olmuş, pembeler beyazlar, kelebekler.

-Canlandırmak istedim.

-Çok canlı olmuş.

-Onu eşiniz yaptı, acaba bu masayı da mı eşiniz yaptı?

-Evet, kayınpederimle birlikte eşim yaptı. Siz nasıl buldunuz hanımlar?

-Ben mutfağınızı böyle geniş, ferah, güzel buldum. Ben de perdelerinizi konuşmak istiyorum. Perdeniz de güzel. Zebra olması iyi bir tercih. Bir de beyaz, hoş. Desenleri de belki mutfak için biraz ağır kaçmış olabilir.

-Bana da öyle geldi.

-Evet, biraz daha böyle klasik gibi geldi. Mutfağa biraz şey gibi geldi. Fiyatı nedir acaba?

Seq4

-Dikey tutarsak. Güzel.

-İsterseniz ev gezmemize devam edelim, olur mu? Tamam, haydi çıkalım o zaman.

-Gelinlerimiz ev gezmesine devam ediyorlar.

-Ben dolaba bakabilir miyim?

-Tabi tabi, buyrun.

-Pekala, şöyle bakayım.

-Esra Hanım dolabın içini nasıl bulacak bakalım.

-Bardaklarımız sade, şık olmuş. Güzel. Düzenli de bir dolabınız var Ebru Hanım, güle güle kullanın.

-Teşekkür ederim.

Seq 5

-Düğününü de beğenmedim. Çekimi güzel değildi. Fotoğraf albümü güzeldi. Bu yüzden Hilal Hanım’a puanım 7.

-Günün sonunda Hilal Hanım, Tuğba Hanım’dan 5, Ecenur Hanım’dan 6, Seçil Hanım’dan 6 ve Aylin Hanım’dan 7 puan alarak, toplamda 24 puanla Gelin Evi sıralamasında yerini alıyor.

-Kalkalım artık isterseniz, çünkü yarın bendesiniz. Hazırlık yapmam gerekiyor.

-Hadi kalkalım.

Seq 6

-Ama köşeye koyunca da direk karşısı görünecekti, ben de fotoğrafı koydum oraya.

-Yani bence uymuş. Hoş durmuş. Pozunuz da güzel.

-Fotoğrafçı çerçeveyle birlikte verdi. Çerçevenin de buraya uyduğunu düşündüm gri olduğu için.

-Kızlar yorumlarınız bittiyse diğer odaları görelim.

-Görelim.

-Biz yatak odasına geçelim istersen seninle.

-Biz de o zaman mutfağa gidelim.

-Gezecekleri odaları paylaşan hanımlar, salondan ayrılıyorlar.

-Tabi, ben başlayayım. Ben öncelikle yatak örtüsünden başlamak istiyorum. Yatak örtüsü çeyizinden mi, biraz spor da?

-Evet.

-Sen biraz spor şeyleri seviyorsun anladığım kadarıyla.

-Genelde klasik şeyleri pek beğenemiyorum.

-Gelin evinde sence böyle daha cafcaflı modeller olsa daha iyi olmaz mıydı?

-Rengi cafcaflı.


-Yani biraz spor duruyor bence, günlük gibi.

Perşembe, Ocak 07, 2016

Binanın İçinde Mimar


'Bugün (1931) artık bütün cihan teslim etmiştir ki mimar evimizi yağmura, güneşe karşı bizi muhafaza için yapıp giden bir amele değil, bize içtimai hayatımızda yol gösteren bir mütefekkirdir.

...

Türk mimarları hakiki mimari meydana koymaya çalışmalıdırlar. Bunun için Avrupa'yı taklit edemeyiz, çünkü onlar kendilerini bile taklit edemezler.

...

Bugünkü içtimai hayatımızda misafir, bizimle birkaç dakika görüşüp gidecek bir şahıstır. Saatlerce kalmaya gelen misafir için hususi bir odaya lüzum olmadığı gibi bayram ve kabül günlerimiz için evin içinde hususi tertibat alabiliriz.

...

Misafir odası lüzumsuz ve lüks bir yerdir; tabi, bugünkü ihtiyacımız için. Misafiri biz kapıdan girer girmez holde kabul ediyoruz, evin içinde gezmesi, herhangi bir sebeple toplu olmayan odalarımızı ve koridorlarımızı görmesi doğru değildir.

...

Yazıhaneyi geçince dikiş masasını görüyoruz. Bu masa duvara tesbit edilmiştir. Evin kadını bu masa üzerinde çalışır ve hususi bir elektriği vardır.

...

Odanın ortasında bir masa görüyorsunuz, bu masa teklifsiz misafirlerin oturmasına ve aile arasında yemeklerden sonra toplanmaya mahsustur.

...

Yemek odasındaki sandalyelerin arkaları meyil yapılmamıştır. Çünkü yemekteyken arkaya dayanmak adet değildir. Bilakis daima masaya yaklaşılacağından, iskemlenin ön ayakları dışarı taşırılmamış, müvazenenin (denge) temini için arka ayakları geri doğru meylettirilmiştir.

...

Karyolanın solunda bir dolap görüyorsunuz. Bu dolabın karyolaya bitişen tarafı hususi tertibatı haizdir. Kolonya, kitap, su ve saire koymağa mahsus olan bu yerler, hep yatakta yatan bir adamın zahmetsizce elini uzatıp alabilmesi düşünülerek yapılmıştır.

Metruk bir usul olan yatağın yanına küçük bir dolap -komodin- koymak şekli doğru değildir. Çünkü kapaklarını açıp içinden bir şey almak için muhakkak yataktan çıkmaya mecbur oluruz. Halbuki insanlar yorgun bulundukları veyahut yattıkları vaziyeti değiştirmek istedikleri zamanlarda, karyolanın yanından hemen ellerinin değebileceği mesafede, sular, ilaçlar ve bezler gibi bir çok ihtiyaçlarını tatmin etmek için lazım olan eşyaların bulunmasını isterler.

...

Banyoları elektrikle ısıtmak en doğru usuldür, çünkü elektrik şirketleri gece yapılan (saat 12'den sonra) sarfiyattan az para alırlar.

...

Bugünün mimarı düşünür...Her ihtimali görür ve yaptığı, icat ettiği eseri de kendisinden başka kimse yapamaz. Türkiye'de bu mimar ortaya çıktığı gün...Türk mimarları da teferruat ve detayla değil, fikir ve düşünce ile esas kitleler üzerinde oynadıkları gün...Her yapı sahibi onu aramaya ve ona gitmeye mecbur olacaktır.

...

Aile doktoru kullandığımız gibi aile mimarı da kullanmaya mecburuz.

Mimar Abdullah Ziya, Arkitekt, 1931, 1, s. 14-20.

    Aptullah Ziya Kozanoğlu
    MimarAbdullah Ziya Kozanoğlu, Türk mimar, müteahhit, romancı, çizgi-roman yazarı, Spor yöneticisi ve Beşiktaş Jimnastik Kulübünün 11. başkanıdır. Manken ve oyuncu Yasemin Kozanoğlu’nun dedesidir Vikipedi