Perşembe, Ağustos 11, 2005

şans işte

dün akşam taaa tuzla'lardan koro provasına gitmeye çalışırken halk arasında "günsu sendromu" olarak bilinen olayla karşı karşıya kaldım. çılgın bir köprü trafiğinin ardından servisten beşiktaş'ta inmiş taksiye binmiş ve 1905 kınalı denizotobüsünü ucu ucuna yakalamıştım. NŞA 1930da kınalıda olmam gerekiyordu ve fakat saatin 1940 olması ve aracımızın halen bir iskeleye yanaşmamış olması beni olaya sofistike bir şekilde yaklaşmaya itti. yanımda oturan belli ki oradan, bana biraz yandan baksa da yolda şeklinde şarkı söylerken içimden, dışımdan bu yanımda oturmakta olan beye "bu gemi nereyeee nereeeyeeeee gider, kimler iner kimler biner?" diye sormamla pencereden kesinlikle kınalıadaya ait olmayan bir kara parçasını görmem bir oldu. sevgili yazarınız kabataş'tan 5 dakika ara ile kalkan denizotobüslerinin yanlış olanına binmiş ve büyükada'ya gitmişti. ve otobüs geciktiği için 1940'ta kınalıya kalkan otobüsü de kaçırmıştı. şanssızlığın bu kadarıydı. mecburen bir porsiyon köfte yiyip 2045 vapuru ile 3 saatte evine döndü. köfte de ne köfteydi ama var ya.

Hiç yorum yok: