etrafımda sürekli nazik davetleri için birilerine teşekkür eden insanlar görüyorum. "nazik davetiniz için teşekkür eder, o gün ayakkabılarımı boyatacağım için katılamayacağımı bildirmekten gurur duyarım", "nazik davetiniz için teşekkür eder, iki elim kanda olsa da geleceğimin altını çizerim". nazik davet ne demek ki? birini bir yere davet etmek zaten başlı başına bir nezaket gösterisidir, naziği kabası nasıl oluyor anlamıyorum. aslında anlıyorum, şöyle olabilir mesela:
öküz davet no.1:
sayın hatice dümbüloğlu,
12 haziran 2036 günü sofistikart galeri'de açılacak mantı hamuru sergime katılın lan! hiç gelmiyosunuz eşolueşekler. hayret bişey ya!
öküz davet no.2:
sayın ibrişim kuşak,
açılışı iki gün önce yapılan ama açılışlarda nasıl hayvanlar gibi yediğinizi bildiğimden çağırmadığım zeytinyağlı resim sergime artık gelebilirsin. kıtlıktan çıkmış gibi yiyeceğine önce biraz sanatı takdir etmeyi öğren, dangalak.
öküz davet no.3:
sayın görkem dağdevren,
yarın saat iki gibi falan taksim meydanında yapacağım dans performansına katılmanızı emreder, girişi bedava olan bu etkinliğime de katılmazsanız artık çok fena küseceğimi, hayatım boyunca konuşmayacağımı, yolda görsem omuz vurup geçeceğimi gururla bildiririm. zaten hiçbişeyime gelmiyosunuz, ne biçim arkadaşsınız lan siz? ben sizin hepsine geliyorum ama dimi? oh ne iyimiş be, enayi miyim lan ben? saygılarımı falan da sunmam. hadi ordan dümbelek.