Pazartesi, Kasım 04, 2002

istinye sahilini çok seviorum.
istinyeden minibüse binip ön koltuga oturup cami açmayi ve etrafi seyrederek yavas yavas gitmeyi.-minibüs yolcu alir cünkü yavas gider o yüzden-
Ve geceyse eger, portakal renki isiklarla içimin isinmasini ve gece havasinin garip kokusunu içime çekmeyi, dinledigim müzikle herseyin degismesini, oldugundan farkliymis gibi görünmesini, yolun sanki hic bitmeyecekmis gibi gelmesini, minibüsün hizlanmasiyla suratima çarpan rüzgarla ürpermeyi ve hafifçe kapamayi gözlerimi, herseyi rahatça düsünebilecek kadar açik olmasini zihnimin, ve düsünmeyi herseyi rahatça, rahatlayarak; sürekli denizi, eski evleri ve denizi seyrederek gitmeyi ve hiçbir yere varmak zorunda olmamayi istemeyi ve kisacik bir an için de olsa gerçekten öyleymis gibi hissetmeyi seviyorum.

Hiç yorum yok: