ücüncü türkümüz yine dere basina inen kaytan biyikli genc tarafindan yazilmis:
"entarisi ala benziyor
entarisi ala benziyor
şeftalisi bala benziyor"
ayni ozanimizin bi önceki türküsü ile ilgili kritigi okuyan arkadaslar bu türkünün ayni kisi tarafindan yazildigini hemen anlayacaklardir. "dam üstünde un eler" türküsünden farkli bir sekilde bu türküde de sözlerin amaçlarin ve eylemlerin üzerini bir battaniye gibi örtmektedir. Bircok iyi niyetli türkü dinleyicisi bu türkünün entarisi uzaktan kirmizi gibi görünen ve yetistirdigi seftaliler dadindan yinmeyen bir kiza atfedilmis oldugunu sanabilir ve feci sekilde yanilabilirler.
kaytan biyikli ozan deredede vuku bulan olaylardan bir süre sonra köy kahvesinde oturmaktadir. o sirada uzaktan gelmekte olan ve dere basindaki kiza -ki kendisi seftali de yetistirmektedir- benzeyen birini gorur, ama emin olamaz. kiz biraz yaklastiginda bunun o oldugunu anlar. ancak kizin entarisi -ya da bir kismi- ala benzemektedir, yoksa? eger gercekten öyleyse bunu kiza nasil söyleyecegini düsünen ozan kizi yolda durdurup "ben de senle gelim de seftali yiyelim bahcede" gibi bir bahaneyle kizin pesinden gider. seftali bahcesine vardiklarinda kizin entarisinin ala benzeme sebebinin sandigi sey degil, entarinin kirmizi basma kismi oldugunu anlayarak rahatlayan ozan "ben seftali sevmem seni gormek icin gelmistim" diyerek hanim kizimizi seftali agaclarinin arasinda igfal eder ve kizin seftalisinin hakkaten de bala benzedigi konusunda kesin bir mutabakata varir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder