çağrı merkezleri bu evrenin başına gelmiş en sıkıntı verici şeyler listesinde tartışmasız ilk üçe girer. firmalar için baldan tatlı kaymaktan kıymatlı olan bu organizasyonlar arayanlar ve arananlar için ise tam bir işkencedir. şöyle ki: ahmet mehmet'ten aldığı bir hizmetle ilgili hasan'ı arıyor. hasan'a belli cevaplar öğretilmiş. hasan papağan gibi aynı şeyleri tekrarlıyor. üstüne üstlük hasan'ın hiç'ten biraz daha fazla bir yetkisi var. ancak ekrandan ahmet'in de sahip olduğu bir takım bilgileri falan görebiliyor. ahmet'in mehmet'e ya da onun adamlarından birine ulaşma ihtimali yok gibi birşey çünkü hasan ile ahmet arasında coğrafi olarak da dağlar var.
bütün bunlar yetmiyormuş gibi ahmet'in sorununu tek bir telefon konuşmasında çözmesi gerekiyor, çünkü bir dahaki aramasında telefonu hüseyin, bir sonrakinde ayşe, bir sonrakinde ali ve bir sonrakinde betül açacak.
ahmet'in sadece tek bir kozu var o da hasan'ı mehmet'ten aldığı hizmeti iptal etmekle tehdit etmek. böyle bir durumda hasan'ın bir tarafları tutuşuyor, zira hizmeti veren de sorunu çıkaran mehmet olmasına rağmen, bir iptal durumunda bunun vebali hasan'ın boynuna oluyor.
işte görüldüğü gibi çağrı merkezi görüşmelerinin % 78.9'u bu kısır döngü içerisinde ilerliyor. o yüzden tekrar söylüyorum:
çağrı merkezleri bu evrenin başına gelmiş en sıkıntı verici şeyler listesinde ilk ikiyi zorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder