şimdi bir birinci dünya ülkeleri var (a.b.d., japonya, almanya,...ve hatta lüksemburg ve hatta türkiye) demokratik, endistriyel, a.b.d. etkisinde zaman zaman, bir de üçüncü dünya ülkeleri (genelde güney amerika ve afrika'daki çok fakir ya da gelişmekte olan ülkeler) yani zamanında ne doğu'ya (gomunist blok) ne de batıya (natokafa) yakın durmuş olan ülkeler ya da a.b.d.'nde bir kişi günde ortalama 114 dolar ahrcarken günde 1-2 dolar kazanan insanların ülkeleri. karışık aslında biraz mesela venezuela da, kuzey kore de, suudi arabistan da, mali de üçüncü dünya ülkesi kabul ediliyor ki bence çok saçma.
peki bu ikinci dünya ülkeleri ne yana düşüyor arkadaşım? daha da ötesi böyle birşey var mı hakkaten? vaşingtın'dan mişel mabel adlı arkadaşımız bunu merak etmiş ve bir portakal merakı ile yahu'ya sormuş:
yahu, daha doğrusu nations online diyor ki ikinci dünya ülkeleri eski gomunist-sosyalist endüstriyel devletlerdir. doğu bloğunun (hey gidii) sınırları içerisinde ya da etkisinde kalmış bu devletler mesela bir rusya efenime söyliyim bir polonya, bizim (nerden bizim oluyosa) türki cumhuriyetler, sonacıma taa öbür tarafta çin falan bunlar da işte ikinci dünya ülkeleri oluyomuş.
bunun da ötesinde 74'te ortaya atılan bir dördüncü dünya ülkeleri (4.levent gibi) var ki efenim bunlara ülke demeye bin şahit ister. bunlar böyle çeşitli ülkelerin sınırları içinde ya da etrafında yaşayan kültürel topluluklar, etnik gruplar oluyorlar. bir ördek vermek gerekirse amarıga'lıların kibar bir tabirle ebelerini belledikleri kızılderililer.
bence en süperi dördüncü dünya leventleri. en iğrenci de birinciler. bunların hepisini biraraya getirince de şöyle bir tableu çıkıyor ortaya, yazıma bu resimle son verirken bütün dördüncü dünya ülkelerinin gözlerinden öpüyorum:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder