artık kullana kullana içini boşalttığımız bu kalıp bence birçok sorunumuzun çözümü aslında.
temelde, özgür bireylere ihtiyacımız var. bireyin özgür olabilmesi için ailenin onu özgür bırakması lazım, bireyin özgür olabileceğinin farkında olması lazım, özgürlüğünü aradığında kafasına kurşunu, bacağına copu yememesi lazım.
politik görüşlerinin içinde ne olduğunu öğrenip fanatizmden kurtulması, sağcı, solcu, faşist, demokrat, ılımlı islamcı ne demek bilmesi lazım. lan diyenden, para için her yol mübahtır diyenden, koltuğunda oturup hiçbir iş yapmayandan başbakan, cumhurbaşkanı olmayacağını anlaması lazım.
dininden korkmaması, dilinden ve kimliğinden utanmaması lazım. sıkıntısını geçirecek, ruhunu açacak, hayatını daha güzel hale getirecek birşeyler biliyor olması lazım. koşabilmesi, topa vurabilmesi, gitar çalabilmesi, resim yapabilmesi ve bunların önemsiz şeyler olmadığının farkına varabilmesi lazım
bütün bunları bireye kim öğretecek? birincisi ailesi ikincisi öğretmenleri. belki şimdinin çocukları için çok geç, ama o çocuklar aile kurduklarında kendi çocuklarına bunları öğretebilmeleri için o kadar geç olmayabilir.
çözüm eğitim sistemini düzeltmeye çalışmak bence, eğitime daha fazla kaynak ayırmak, öğretmenliği cazip kılmak, öğretmenlik eğitimini daha sıkı tutmak, okulları ve öğretmenleri daha fazla denetlemek. (e kolaydı diyeceksiniz, evet hiç kolay değil, belki şu sıralar mümkün bile değil).
akp için imam hatip'ler, kuran kursları neden bu kadar önemli -dinimiz imamımız elden gidiyor diye mi?-, neden sürekli gençlere yönelik etkinlikler yapıyorlar, neden gençlik kolları arı gibi çalışıyor?
çünkü bana kalırsa siyasetleri populizm ve kabullenmeler üzerine kurulu. bunun devamını sağlayacak bireyleri yetiştirmek için bu okullara ihtiyaçları var. kendi felsefeleri doğrultusunda en akıllıca şeyi yapıyorlar. okullar ilim irfan yuvasıdır, ancak o yuvalardan çıkacak arıların yönlenecekleri şeyler de onlara verilen ilim ve irfan doğrultusunda olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder