sevgili okur, sevgilim okur,
sen bu ve benzeri, sen işbu belgede yer alan satırları okuduğunda ben mercimeği fırına vermiş olacağım. şaka şaka. ne mercimeği lan. sen bu satırları şıftırttığında -kim soktu bu kelimeyi güzel türkçemize, beri gelsin çabuk- ben çok uzaklarda olmayacağım. büyük ihtimalle halen evde pineklemekte becks lucky mac üçgeninde dolanmakta olacağım. iyi güzel de, sen ne yapıyorsun orda onu anlamadım. bu güzel, bu küresel ısınmanın tavana vurduğu nacizane -nacizane mi naçizane mi?- cuma gününde evde ne yapıyorsun allaanı seversen? çıksana dışarı, atsana iki tek, hoplayıp zıplasana azıcık. oluyo mu bak? paran yoksa ben vereyim, sevgilin yoksa ben öpeyim. hadi bakayım sevgili okur. bak kızıyorum ama.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder