Gözyaşlarımızı sildikten sonra kendimizi haydarborg’un sokaklarına vurmayı uygun gördük.
Kendisini hemencecik bismark meydanı adı verilen, haydelberglilerin bulusup konustugu opusuğ koklastıgı mekana goturmeyi uygun buldum. Kendisi buraları pek bir sevdi pek bir hoşlaştı. Fakat gelin görün ki bana o kadar enteresan gelen yerler kendisinin pek ilgisini çekmemişti. Benim içerisinde hayranlıkla koşuşturduğum, hezeyanla cirit attığım tühkanlar ooncakçilar falan kendisine pek o kadar da muazzam görünmemişti. Bunun üzerine kendisini kaleye çıkartarak pasifize etmeye karar verdim. 317 merdiveni çıktıktan sonra kendisinin suratindaki muallak bakiş, kallavi bezginlik onun bu yolculuktan ne kadar hoşlandığının bir göstergesi degildi de neydi acaba? İkimizin de güzelligi konusunda hemfikir oldugumuz bir yer varsa orasi da kaleydi. Yıkık kulesi kiremit rengi taşları, “resimlerle haydarbok” adlı eserde de görülebilecek ayrıntılarıyla gerçekten hemfikir olunmayacak bir kale olamayacağı konusunda da hemfikir olduğumuz kanısındayım. Kalede yaptigimiz küçük gezintiden sonra diger taraftan yani kalenin ön tarafındaki yürüme yolundan aşağı doğru yola koyulduk, bu esnada havadaki sessiz esintinin uzaklardan getirdiği bir müzük sesiyle irkiliverdik. İsterdik ki o anı herkes yasayabilsin, herkes bizim ürperdigimiz sekilde ürperebilsin.
-ben bu yazıyı yazdığım sıralarda, yani haydarbok tatili coktan bitmişken ve ben üzerimde ölümcül bir yorgunluk, ilahi bir uyku ile şututkart havaalanında uçağın kapılarının açılmasını beklerkene, benim 15 dakika içerisinde açılmasını beklediğim kapıların henüz şututgart havaalanına gelmediğini aksine halihazırda viyanada kahve içtiğini öğrenmiş ve tam anlamıyla yıkılmış bulunuyorum. Bu nedenle kendimde bu yazıya devam edebilecek takati ve müteşebbis ruhu bulamadığımdan dolayı mehtubuma burada son veriyorum. Bunu yaparken de içinde bulunma gafletini gösterdiğim şu havaalanında uçuşlara sadece 12ye kadar izin verildigini ve viyanadan buraya bi saat 15 dakka sürdüğünü ve saatin 12yi geçmesi durumunda zabbaha kadar şu anda benimle birlikte bekleme ünitesinde beklemekte olan hebsi birbirinden iirenç adamlar, kokoş kadınlar, sümüklü ve çığırtkan çocuklarla beraber tarihe geçecek bir eğlenceye ortak olacağım detayı da bana bildirildi ki bu detay beni kendimden geçirdi.-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder